İLK AÇAN ÇİÇEKLER

Köylüler ve taşrada yaşayan bütün fakir ahali için kış bir yokluk ve yoksunluk mevsi­midir. Evlerinde yiyecek az­dır, yakacakları bitmek üze­redir. Her geçen gün onları biraz daha kuvvetlenen bir ilkbahar özlemiyle yanıp tu­tuşturur. Evet ilkbahar geldi mi> kışın bütün güçlükleri unutulur. İnsanlar ve bütün tabiat yeni mevsimi büyük bir neşe içinde selâmlar.] Bu sevincin ilk belirtisi şüp­hesiz ki daha ilkbahar girme­den açan ilk çiçeklerdir. Hat­tâ bazıları yeni yılın baş­langıcında açar, kışın bütün soğukluğuyla kucaklaşırlar. Ama onların böyle birdenbi­re ortaya çıkışı aldatıcıdır. Çok soğuk günler henüz sona ermemiştir. Ancak, güzel günlerin müjdecisi olan bu çiçekleri görür görmez yüzümüz güler. Hele botanikçiler bu «erkenci» çiçeklerin yaşayışıyla yakın­dan ilgilenirler. Onlar bu tip çiçeklerin genel çiçeklenme zamanı gelmeden neden v , hasıl açtıkları sorusuyla uğraşır durur.Önce yukarıdaki soruyu ele] alalım. Evet yetişme şartları­nın bu kadar zor olduğu bir mevsimde bu çiçekler naşı olup da açabilirler. Sebebi ol­dukça basittir. Çünkü bunlar daha geçen kışın başlarında, hattâ sonbaharda gelecek soğuklar için besin depo etmişlerdir.Bu besinlerden bel I i başlısı nişastadır. Nişasta köklerde ya da bitkinin öteki toprakaltı bölümlerinde birikmiştir. Bit-: ki soğuk topraktan dışarıya doğru boynunu uzatmaya başlar başlamaz bu depo edilmiş besinler onun yardımına ko­şar ve hava şartlarının şidde­tine karşı korunması için bitkiye gerekli enerjiyi sağlar. Niçin erkenden çiçeklenirler sorusuna gelince... Birçok durumda, özellikle dağ ya­maçlarında yaşayan bitkilerde bu bir ışık alma meselesi­dir. Bütün bitkilerin besinle­rini -yapabilmek, büyümek için güneş ışığına ihtiyaçları vardır. Dağ yamaçları gibi bol güneşli yerler bu yüzden çok elverişlidir. Dağ lâlesinin daha ağaçların yaprakları ortaya çıkmadan çiçeklenmesinin sebebi de budur